🏈 Keman Virtüözü Paganini Hangi Ülkenin Sanatçısıdır
Ençok tercih edilen Kapadokya Keman Virtüözü seçeneklerinin müşteri değerlendirmelerini incele ve teklif al. Yorumları ve fiyatları karşılaştır.. En İyi 12 Kapadokya Keman Virtüözü - Fiyatları ve Tavsiyeleri
The latest Tweets from T.C. Keman_virtüözü (@Diren_Keman). Atatürk'ü Sevmeyenle Arkadaşlık Etmem. Aynı Oksijeni solumam Anti Badem bıyıkçı Kafası Kıyak Genç
Klasik Müziğe yepyeni bir soluk getiren PAGAGNINI, efsane keman virtüözü Paganini'nin ruhunu eğlenceli bir anlatımla 20 Şubat'ta TİM Show Center'a taşıyor.
2017yılı yaz aylarında Hüseyin Kıyak, Zeynep Yıldız Abbasoğlu, Ömer Faruk Demirkan ve Ahmet Bülbül ile bir araya gelerek temelini attığımız anakronik e-dergimizin ikinci yılını tamamlamış bulunuyoruz.
Translationsin context of "keman virtüözü" in Turkish-English from Reverso Context: Muhteşem bir keman virtüözü ve harika bir öğretmen olduğunu biliyorum.
Şeytanınoğlu, ünlü keman virtüözü Paganini'nin hayatıyla ilgili yazımıza buradan ulaşabilirsiniz;
8 Cinecitta hangi ülkenin film sanayisi olarak bilinir? 9- 1478'de Fatih Sultan Mehmet'in efsanevi portresini yapan Gentile Bellini hangi ülkenin ressamıdır? 10- Opera sanatçısı Luciano Pavarotti hangi ülkenin sanatçısıdır?
KLASİKMÜZİĞE YEPYENİ BİR SOLUK GETİREN PAGAGNINI, EFSANE KEMAN VİRTÜÖZÜ PAGANINI'NİN RUHUNU EĞLENCELİ BİR ANLATIMLA 3 MAYIS'TA 14. MERSİN ULUSLARARASI MÜZİK FESTİVALİ'NE TAŞIYOR! PAGAGNINI @
Keman çalmak isteyen bir öğrencinin her şeyden önce : 1.ruhsal yönden sağlıklı olması( kişilik ve ruhsal problemlerinin olmaması) 2.Aile ve arkadaş ilişkilerinin düzenli olması 3.Kas sisteminin gelişmiş olması 4.Parmakların ince,uzun,parmak uçlarının etli ve küt olması tercih edilir. 5.Ritim duygusunun olması
BuNiccolo Paganini İtalyan Kemancı Keman Virtüözü vektör illüstrasyonunu hemen indirin. Ve mevcut Kemancı grafiklerini çabuk ve kolay indirme özelliği için royalty-free vektör sanatının iStock kütüphanesinden daha fazla arama yapın.
Ünlü keman virtüözü Paganini hangi ülkenin sanatçısıdır? Niccolò Paganini (27 Ekim 1782, Cenova – 27 Mayıs 1840, Nice), İtalyan besteci, keman virtüözü , gitarist ve kompozitör. Müzik tarihinin en ünlü keman virtüözlerinden biridir.
İzmirde Night Out Shopping gecesine Konak Belediyesi ve Dora Dergisi ev sahipliği yaptı. Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, Dora Dergisi İmtiyaz Sahibi Ceren Ağca, One Night Shopping'e damgasını vuran defilesiyle Ertan Kayıtken, modacı Barbaros Şansal, BKM’nin sevilen oyuncusu Metin Yıldız ve birçok tanınmış oyuncunun katıldığı gece, İzmir'de yeni yıl coşkusunu
DtW0. Niccolò Paganini, d. 1782, Cenova, İtalya - ö. 1840, Nice, Fransa İtalyan besteci, keman virtüözü. Müzik tarihinin en ünlü keman virtüözlerinden biridir. Keman tekniğine önemli katkılarda bulunmuş, keman, gitar ve oda müziği alanında bir çok eser vermiştir. Çok bilinen bazı eserleri La Campanella, Cantabile, Centone di Sonate 18 sonat, 24 kapriççiyo, I Palpiti, Nel cor piu non mi sento, Grand Sonata' 27 Ekim 1782 tarihinde İtalya'nın Cenova şehrinde doğdu. 8 yaşına basmadan, amatör bir müzikçi olan babasından keman dersleri almaya başladı. 11 yaşındayken müzik çalışmalarını ilerletmek üzere Parma'ya gittiyse de buradaki öğretmenler Paganini'ye kendilerinin yeni bir şey öğretmelerine imkân olmadığını söylediler. Bunun üzerine, çalışmalarına kendi kendine devam etti. 13 yaşındayken konser turnelerine başladı, verdiği konserlerde ağır parçaları öyle bir ustalıkta çalıyordu ki dinleyiciler, gözyaşlarını tutamıyorlardı. Halk arasında Paganini hakkında çeşitli söylentiler yayılmaya başladı. Büyük kemancının şeytanla arkadaş olduğu, yayını şeytanın ona verdiği sihirli kuvvetle kullandığı değişik tekniği iskelet sistemiyle alakalı "Marfan Sendromu" sonucunda oluştuğunu ölümden sonra iskeletini inceleyen doktorlar ortaya şöhrete kavuştuktan sonra son derece lüks bir hayat sürmeye koyulmuştu. Çok fazla para kazanıyordu, çok kumar oynuyordu. Bir keresinde bir kemanını kumar masasında rehin bırakmış, bir konserde keman çalması gerekince bir başka meslektaşından ödünç keman istemek zorunda tutkusu onu 1838 yılında Paris'te bir kumarhane açmaya kadar götürmüştür. Ancak bu girişimi başarısızlıkla verdiği bir konserden sonra bir Fransız tüccar kendisine Guarnerius yapımı olağanüstü bir keman hediye etti. Paganini hayatı boyunca bu kemanı çaldı. Bu keman halen Cenova’da saklanmakta ve yılında beraber turneye çıktıkları Antonia Binachi'den Cyrus Alexander adında bir oğlu olmuştur. Her nekadar oğlunun annesiyle evlenmese de ömrünün sonuna kadar oğlundan ilgisini belli başlı eserleri arasında keman için 24 cappricio, keman ve orkestra için iki konçerto, ayrıca çeşitli keman parçaları 27 Mayıs 1840'da Fransa'nın Nice şehrinde gırtlak kanserinden öldü, ölmeden önce günah çıkartmayı kabul etmediği için, uzun yıllar boyunca ölüsüne gömülecek yer verilmeyen müzisyen İtalya'nın Parma şehrinde gömülüdür. İtalyan Posta İdaresi 1982 yılında, doğumunun 200. yılı anısına bir hatıra pulu Kinski kendi çektiği ve başrolünü oynadığı "PAGANINI" filminde ünlü virtüözün hayatını anlatmıştır.
11 yaşında İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nda özel yetenekliler sınıfında eğitim görmeye başlayan ve ardından Londra’da Kraliyet Müzik Koleji’nden solistlik diplomasını alan dünyaca ünlü keman virtüözü, besteci ve İTÜ’lü bir akademisyen olan Prof. Dr. Cihat Aşkın İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları öğrencileriyle bir söyleşi gerçekleştirdi. İTÜ Müzik İleri Araştırmaları Merkezi’nin İTÜ MİAM kurucusu ve öğretim üyesi olan Aşkın, gençlere neden müziksiz bir hayat olamayacağını, müziğin bilimle olan bağını ve seçecekleri kariyerde başarılı olmaları için tutku ve çalışkanlığı birleştirmelerinin önemini anlattı. İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları 2021/2022 öğretim yılında; İTÜ’den yolu geçen ve mesleğinde dünya çapında başarılı isimlerle öğrencilerini bir dizi söyleşide buluşturuyor. Gençlerle hayat ve kariyer yolculuğu temalarında söyleşen İTÜ’lülerin söyleşi kayıtları okulun YouTube kanalı aracılığıyla tüm gençlerin, ailelerin ve eğitimcilerle paylaşılıyor. Söyleşi dizisinin ilk konuğu İTÜ’lü bir akademisyen olan keman virtüözü Prof. Dr. Cihat Aşkın oldu. Aşkın, gençlere neden müziksiz bir hayat olamayacağını, müziğin bilimle olan bağını ve seçecekleri kariyerde başarılı olmaları için tutku ve çalışkanlığı, insanlık sanatıyla birleştirmelerinin önemini anlattı. Söyleşinin moderatörlüğünü Ekrem Elginkan Lisesi öğrencilerinden Levent Gökulu gerçekleştirdi. Müziksiz hayat olamaz! Aşkın, müziğin herkesin hayatını etkilediğini ifade ederek, kemikten yapılma ilk enstrümanın 43 bin yıl önce bulunduğunu hatırlattı. Doğumdaki ağlama sesinden, ölüm seremonisindeki ritüellere kadar müziğin insanlara hayatının başından sonuna dek eşlik ettiğini ekleyen Aşkın, anne karnında kalp atışlarını duyan bebeklerin ritimle ilk tanışmasının bunu hissetmeleri olduğu örneğini verdi. Aşkın “Müzik seslerin ahenkli veya ahenksiz şekilde birbiriyle temas etmesi sonucu ortaya çıkan bir olgudur. Rüzgârın uğultusu, yağmur sesi, kuşların cıvıltısı, şimşek, gök gürültüsü de doğanın müziğidir. Müzik bizi etkiler, örneğin hüzünlü bir eser dinledikten sonra hüzünleniriz. Müzik insanların kalbine doğrudan giden bir ifade biçimidir, dünyanın bir ucuna gittiğimizde bir müzik parçası mırıldanarak karşımızdakiyle konuşmaktan kolay anlaşabiliriz. Müziğin sanat olabilmesi için bilim ve sanatsal estetik ile işlenmesi gerekir. Aklımıza gelen melodiyi, hiçbir yerde duyulmayan, kendi kendimize ürettiğimiz melodiyi mırıldanmamız bizim bir sanatsal yetimizin olduğunu gösteriyor ama bunun beste olabilmesi için matematiksel forma girmesi gerekiyor. Belli bir armonik fonksiyonu, belli bir makamı, modu ve şekli olması gerekiyor. Bu şekiller yüzyıllar boyunca ortaya konulmuş formlardan oluşuyor” dedi. Matematik ve fen alanlarında öğrenim görenler kendi çalışmalarını müzikle ve güzel sanatlarla beslemelidir, çünkü müzik aslında bir matematik bilimidir… “Fen bilimleri, matematik gibi önemli disiplinlerin müzikten yoksun olduğunu zannederiz, aslında müzik onların içinde, onlar da müziğin içinde, müzik aslında bir matematik bilimidir. Pisagor’un 7 gezegenin birbiri ile oranları gibi 7 notanın da birbirleri ile çekim oranları vardır. Bir notaya bastığınız zaman yer çekimi kuvvetine göre o nota 5 ses aşağıya düşer. Bunlar armonik olarak matematik ölçüleri ile hesaplanmıştır. Özellikle matematik ve fen alanında öğrenim görenler kendi çalışmalarını mutlaka güzel sanatlarla ve müzikle kendi çalışmalarını beslemelidir. Eğer beslerlerse alanlarını yüzde yüz tamamlamış olurlar. Çünkü tüm alanlar, bilimler birbirleri ile ilişkilidir. Birini bilmeden diğerini bilmeniz çok zordur, eksik kalırsınız.” Aileler çocukları müzikle erken yaşta tanıştırmalı, onlara kaliteli müzikler dinletmeli “Öğretmenim rahmetli Mesut beyden duyduğum kemanın sesine 10 yaşındayken aşık oldum. Ben de bu kemanı çalmak istiyorum dedim. Hemen beni götürdüler ve keman hediye ettiler. O günden beri, 40 senedir keman çalıyorum. Bence anne babalar çocukları müzikle büyütmeli, çünkü müzik algı geliştirir, yaşama bir estetik getirir. Çocuğun hayatla daha barışık olmasını sağlar.” Kariyer yolculuğunda tutku kadar, çıraklık, kalfalık ve ustalık yolundan geçmek çok önemli, çünkü asıl zorluk ustalıktan sonra onu sürdürürken başlar, düştüğünüz yerden kendiniz kalkmanız gerekir… Bir şeyde uzmanlaşmak istiyorsanız o konuda 10 bin saat çalışmanız gerekiyor. Aslında bu birçok şeyi yıkıyor, insan ne kadar yetenekli ne kadar yeteneksiz sorularını yıkıyor. Bir şeyde uzmanlaşmak istiyorsanız, mutlaka onun üzerine zaman harcamanız gerekiyor. Bizim mesleklerimizde eskiden olduğu gibi ustalık ve çıraklık kalmadı. Herkes kendini bir anda usta sanıyor. Farklı meslek alanlarına da sesleniyorum; mühendislere, mimarlara, farklı alanlardaki insanlara, mutlaka çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemimiz olması lazım. İlk başladığımız zaman gözlem yaparız. Asıl zorluk ustalıktan sonra, onu sürdürebilmek daha zor aslında. Asıl onu sürdürebilmek için daha çok çalışmak gerekiyor. Bir kere düştüğünüz yerden başkası sizi kaldırmayacak. 15 yaşında Paganini’nin tüm kaprislerini çaldım. Bunun için çok uzun yıllar verdim. Günde sadece kemanla geçirdiğim zaman minimum günde 6 saat oldu. Kimi zaman 8 saat çalıştım, 10 saat çalıştım, 12 saat çalıştım; kimi zaman hiç çalışmadım ama bir denge vardı, ben 10 bin saat çalışmayı daha o dönem geçmiştim. Eğer çalışır isek, belli bir rutinde gider isek o bize üstatlığı, başarıyı getiriyor. Ve ondan sonra herkes bize soruyor, neyi nasıl yapacağımızı”. Eğitim sistemi, yaratıcı ve üretici olmalı; test çözmeye yönelik bakış açısı yerine, konuları proje gibi ele alıp onu tamamlamak için hep birlikte çalışmalıyız “Sevdiğimiz işi yapmak önemlidir, ama bir şeyi sevdirmek için yaratı sürecini mutfakta öğrenmemiz gerekir. Türkiye’deki eğitim sistemi tamamen test çözmeye yönelik. Şıkları a, b c d diye işaretlemeye yönelik bir eğitim sistemi var. Bundan kaçınmalıyız. Eğitim sistemi, yaratıcı ve üretici olmalı. Hayatta her şey test çözmek değil, proje olmalı. Bizler projeyi tamamlamak için hep birlikte çalışmalıyız. Işık bizi aydınlatır aynı zamanda ısıtır. Ruhumuzda hissettiğimiz ateş bizi hangi alana yönetiyor ise bizler o alanda o ateşi yakıp onun aydınlığında yürümek ve onun aydınlığında ısınmak mecburiyetindeyiz. Eğitim bilgimizi, aklımızı açsa da, aynı zamanda yüreğimizi ısıtması gerekiyor”. Başarı için tutku, yetenek ve çok çalışmak kadar onu kontrol edecek, akıl ve ahlak da önemli… “Tutku, aşk ya da bizi o yöne çeken ateşin aydınlığında yürümemiz ve ısınmamız gerekir demiştim. Bununla birlikte bir insanın başarılı olması için dört önemli öge var. Bunlardan biri yetenek yahut algı gelişmişliği, çünkü her insanın içinde bir hazine, bir potansiyel mevcuttur. Bunu keşfetmede ailenin çok önemli rolü var. İkinci husus akıl ise muhakeme ve kontrol edebilmek, kıyaslamak ve var olan hazineyi kullanmak. Üçüncü husus olan ahlak da hazineyi ne için kullandığımız konusunda önemlidir. Etik değerler insanı insan yapan değerlerdir. Kişi bu değerler çerçevesinde hazinesini akıl yoluyla kullanmalıdır. Son unsur da uzun saatler çalışmaktır. Başarmak için mutlaka azim, tutku ve mutlaka rol model almanız gereken kişiler olabilir hayatlarınızda. Her şeyi başarabilirsiniz, her şeye muktediriz. İstek ve tutku önemlidir. Bunlar var ise başarmanın yolu insanlık sanatını iyi icra etmekten geçer…” Prof. Dr. Cihat Aşkın’dan ailelere tavsiyeler Çocuklara küçük yaştan itibaren müzik dinletin Dinlettiğiniz müzikler kaliteli olsun Müzikle profesyonel olarak ilgilenmeseler bile müzik sever olmaları için gayret edin Fen ve matematik alanında eğitim gören öğrencileri de güzel sanatlarla tanıştırın, kendi alanlarıyla ortak yönlerini keşfetmelerine izin verin Konserleri konser salonlarında izlemeleri için fırsatlar yaratın Kaynak BHA – Beyaz Haber Ajansı
Haberler > Sevgisiyle Büyüdüğü Vatanını, Sanatla Büyütmek İsteyen Lider Mustafa Kemal Atatürk ve Carmen Operası - 1154 Selanik'te başlayıp Dolmabahçe'de biten bir hayattan çok daha fazlasıdır onun yaşadıkları. Vatanını seven bir insanın hayatı değil, vatana adanmış bir hayattır. O bir subay değil, gerçek bir komutandır. Savaş galibi değil, kahraman; kurucu değil, kurtarıcıdır. Tüm bunların yanında ise sanatı anlayan ve ona hakkettiği değeri veren koca yürekli bir Süleyman Bulut, Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler, Can Yayınları, İstanbul, 2018 1913 yılının Kasım ayında Mustafa Kemal, Sofya'ya askeri ataşe olarak gönderilir. Şehri ve halkı tanımak için etkinliklere ve toplantılara yoğun ilgi gösterir. Bu esnada Sofya'da bir opera sahneleneceğini öğrenir. Bu durum Mustafa Kemal'i düşündürür. Bulgaristan sadece beş yıl önce bağımsızlığını kazanış ve yıkılı Balkan Savaşları'nın üzerinden henüz dört ay geçmiştir. İlk geceki gösterime bilet bulamayınca Varna milletvekili Türk kökenli Şakir Zümre'den yardım ister. Zümre kendisine iki kişilik bilet temin eder. Geceye Sofya elçisi Fethi Bey ile katılırlar. Simsiyah smokini, sarı saçları ve mavi gözleri ile zıtlığın muhteşem uyumunu yakalamıştır yine. Perde açılır ve George Bizet'in ünlü Carmen operası başlar. Verilen arada Bulgar Kralı Ferdinand'ın daveti üzerine locaya çıkarlar. Devletin en tepesinin de orada olmasına daha da şaşırır. Gösterimden sonra oteline döner ancak uyuyamaz. Kafasına takılan bir sorun, her şeyin önüne geçmiştir. Aynı katta bulunan, Şakir Zümre'nin odasına gider. Aklındaki sorunu sonunda açıklıyordu. Bulgaristan'ın sanattaki başarısı ve tam anlamıyla "tepeden tırnağa" ilgisi onu hem şaşırtmış hem de düşündürtmüştü. Balkan Savaşları'nı kaybetmelerinin nedenini öğrenmiştir artık. "Çoban" sandığı insanlar, "opera binalarına bile sahiplerdi." 'Şakir, kim ne derse desin, Balkan Savaşı'nda neden yenildiğimizi şimdi daha iyi anlıyorum. Ben bu adamları çoban diye bilirdim... Oysa baksana operaları bile var. Operada oynayacak sahne sanatçıları, müzisyenleri, dekoratörleri, hepsi yetişmiş; opera binası bile yapmışlar!' Aklına yine kendi vatanı düşer. Onu üzen şey, Bulgaristan'ın ilerlemiş olması değil, kendi ülkesinin geri kalmış olmasıdır. 'Ah, bizim ülkemiz de acaba operaya kavuşacağı günleri görecek mi? O düzeye bir gün çıkabilecek miyiz?' Medeniyetin düzeyi budur onun için, o günlerin hayalini kurar. Tam 10 yıl sonra, ömrünü adadığı vatanın başına geçtiği zaman sanata daima ayrı bir önem verecek ve tarihe geçen sözlerinden birini söyleyecektir; "SANATSIZ KALMIŞ BİR MİLLETİN HAYAT DAMARLARINDAN BİRİ KOPMUŞ DEMEKTİR!"
Baran Aydın “Hankah” adlı kitabıyla gizemli bir yolculuğa davet ediyor. İnsanlığın başından günümüze kadar olan tarihin kısa ve mistik gezisi sizleri bekliyor. Abone ol Çin uygarlığından Mısır’a, Helen uygarlığından Babil’e, Atlantis uygarlığından Perslere ve Roma’ya kadar ismi dahi bilinmeyen pagan dünyanın üst aklı olan Gizli Dokuzlar Kültü ve 10’lar Konseyi gizli inancının izlerini sürerken 9’un sıırına ve 10’un kehanetine erişilebilir. Pagan dünyanın ve günümüzün en gizli inancına ait dört önemli kavramın; kutsal ateş, ölümsüzlük iksiri yılanın yolu, üçgen sembolü, 9 ve 10 sayısına yüklenen kutsallığa ait kodları neden bu kadar önemlidir? Sevim Cebeci İnternethaber için tüm bu soruların yanıtlarını yazdı “Tanrı’ya açılan 9 kapı... Mükemmel 10’a açılan 9 kapı...” Tıpkı Babil Kulesi’ndeki gibi... Tıpkı Pisagor’un sayı sistemindeki kutsal sayılar ve bir merkeze açılan dokuz nokta gibi... Cabirilerin kutsal merkezi ateşe giden 9 gökcismi gibi... Ayasofya’da da Tanrı’nın mekânına, mükemmel 10’a ana salon 9 kapıdan giriliyordu! Ayasofya’yı yaptıran Justinyanus’un resim olan ve Ravenna Müzesi’ndeki mozaikte de; bağlı olduğu geleneğin nişanını bağrında taşımıştır! Resme dikkatli bakıldığında Justinyanus’un bize göre sol omuz hizasında bir nişan var Justinyanus’un omzundaki turuncu merkezi Vulcan kâhinlerinin rengidir ve etrafındaki 9 İnci sembolünü vardır. Ayasofya’nın paganlar için önemi Ayasofya, vahiy dinine karşı paganizmin kadim geleneğinin adeta meydan okumasıdır. Ayasofya’nın yapımına gelinen sürece kadar kadim gelenek; Virjil, Apollonius ve Plotin ile yeniden canlanmıştır. Günümüzde Ayasofya’ya dini anlam yükleyenler büyük bir yanılgı içerisindedir. Bir dinler arası savaş planlayıp; tüm dinleri lağvetmek isteyen bir konseyin tezgâhladığı oyundur bu. Bu konseyin tanımı “Dokuzlar Kültü’ne tapan 10’lar Konseyi’dir.” Ayasofya, bu konsey için önemlidir! Küçük bir not ekleyelim... Fatih Sultan Mehmet o güne kadar Ayasofya’nın mahzenlerinde ve gizli odalarında ayin yapan teşkilatları yerlerinden etmiştir. 9 rakamının önemi bu kadarla da bitmez. Masonlukta da 9 sayısı özel anlam taşır. En eski ve saygın locanın adı 9 Seçkin Şövalye’ locasıdır. Bu gizli locaların üyeleri masonların tüm sırlarını bilen kişilerdir. Locada 9 adet gül ve 9 adet ışık kaynağı bulunurdu; kapıya 9 kez vurulurdu. Ennead adı ile anılırdı”88 diyerek konuya açıklık getirmiştir. Tapınakçıların 9 seçkin şövalyesinden ayrı bir de aziz ilan ettikleri 10’uncu kişi vardı. Bu ilginç bilgilerin daha fazlasını öğrenmek için Destek Yayınları’ndan yayımlanan Baran Aydın’ın “Hankah” adlı kitabını okumanız gerekiyor. Aydın ayrıntılı ve titiz çalışmasını, bir çok belgelerle destekliyor. Voltaire, Benjamin Franklin, Condercet, Guillotin gibi ünlülerin ortak noktası nedir? 1776 yılında kurulan bu örgütün ismi Dokuz İlham Perisi’dir Les Neuf Sœurs. Dokuz İlham Perisi Locası, Fransa’da ku-rulmuş ve kendi deyimleri ile tamamen Cabiri kültüne göre örgütlenmiş bir yapı idi. Dokuz İlham Perisi locasının üyesi birkaç ünlüyü hatırlayalım Astronom Llande; Filozof Helvetius, Voltaire; Fizikçi ve Amerikan Anayasası’nın mimarı Benjamin Franklin; Korsan Paul Jones; Mucit Montgolfier kardeşler; Avukat Romain de Seze; Bilimadamı ve İhtilalci Condercet; Asrın En Büyük Heykeltıraşı Houdon; Giyotinin Mucidi Guillotin, İhtilali Yönetenler Sieyes, Baillez, Petion ve bugün artık adı anılmayan döneminin ünlüleri.. Baran Aydın kendine özgü yorumuyla dikkatleri çekmeyi başarıyor; Kızılderililer Türk müydü? Kızılderililerin hepsinin Türk olduğunu söylemek bilimlik bilgiye terstir. Tıpkı Japonlarda olduğu gibi Kızılderililerin yaşadığı coğrafyaya hankâh sistemi ile kadim bilgilerini taşıyan “yönetici” sınıfı Türk’tür. Tıpkı Sümerlilerde olduğu gibi Türklerin Uzaydaki Ataları Bugün Uygur denilen yerde çıkarılmış Lolan Güzeli’ne ait mumya eski Türk kraliçesidir. 3800 yıllık olduğu anlaşılmıştır. Mumyalam tekniğinin Mısır’daki mumylama tekniklerinden çok gelişkin olması üst bir aklın ürünü olduğunu gösteriyor. Ayrıva Çin’deki Türk pramitlerinin varlığu da başka bir gösterge olarak verilebilir. Bunu Çin Hükümeti de kabul etmiştir. Ve bu pramitler Mısır pramitleri gibi üstü sivri değil kesiktir. Hankâhlarda uzayla ilgili kodlar sıralanmış ve ehillere verilecek önemli bilgilerden sadece biri olmuştur. Türklerin uzaydaki atalarının varlığı Han akalar tarafından ehil olan kişilere verilmiştir. Evet, Türkler ve uzayın inceliklerini Türk destanlarında ve Türk’ün etki alanında kalan coğrafyalarda görmemiz mümkündür. “Neden Türkler İslam dinini seçti?” Türklerin İslam dinine geçmesinin ilk ayağı olan Hallacı Mansur’un da gaza ehli olduğu ve hankâhlık müessesesi sayesinde İslam dini ile tanıştığı kaynaklarla sabittir. Hallacı Mansur gibi büyük velilerin o dönem içerisinde Horasan coğrafyası merkezli başlattıkları İslam dininin aşk ve neşe üzerine olan yorumu sayesinde Türklerin Müslümanlığa geçişi hızlanmıştır. Aşk ve neşe üzerine olan bu yorum Melamilik olarak tarih sahnesindeki yerini almıştır Ahmet Yesevi’nin Melami meşrep tasavvufi öğretisinin, Türkler arasında geniş kabul gördüğüdür. Bu da beraberinde henüz Müslüman olmamış Türkler arasında İslam’ın yayılmasını sağlamıştır. Mustafa Kemal ve Melamilik arasındaki bağ Bugün cumhurbaşkanı olmadan okunamayan ve Atatürk’ün sır kitaplığındaki dini kitapların çoğu Yesevi-Bayrami-Melami geleneğinin sırlarının korunduğu ve aktarıldığı yazma eserlerdir. Atatürk bu yolun muhibbi olmasa ve yazma eserlere son derece büyük önem vermese; bu kadar önemli bir kütüphanede yıllarca saklanmasını ve sayılı kişinin okumasını istemezdi sanırım! Baran Aydın “Hankah” adlı kitabıyla gizemli bir yolculuğa davet ediyor. İnsanlığın başından günümüze kadar olan tarihin kısa ve mistik gezisi sizleri bekliyor.
Haberin İngilizcesi için tıklayın Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden IKBY, Trabzon’un Çaykara ilçesine bağlı Uzungöl’e gelen turistler, Kürdistan yazılı atkıyla fotoğraf çektirmek isterken, çevredeki bir grubun saldırısına uğradı. 50 kişilik turist grubundan dokuz kişi gözaltına alındı. Valilik dokuz kişinin sınırdışı edileceğini açıkladı. Kürt turistlere linç girişimi ve Trabzon Valiliği'nın sınırdışı kararınna siyasetçi ve hukukçulardan tepki geldi. Twitter’da paylaşılan bazı tepkiler şöyle Yeneroğlu Tam bir facia AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu Trabzon'da gerçekleşen linç girişimi gerçekten korkunç. Al bayrağımızla dünyanın her yerinde nasıl özgür biçimde fotoğraf çektiriyorsak, Kuzey Irak'tan gelen Kürtlerin de kendi bayraklarıyla fotoğraf çektirmelerinde bir sakınca olamaz. Ülkemizin imajı açısından tam bir facia. Açılan bayrak/atkı Kuzey Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimin bayrağıdır. Elbette o bölgenin insanları bizler gibi bayraklarına saygı ve sevgi göstereceklerdir. Erbil'de Türkiye bayrağına saldırı neyse Trabzon'da IKBY bayrağına saldırı aynı şekilde çirkindir. Beştaş Turistler Kürt olunca saldırı meşru mu? HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş “Saldıranlar, linç girişiminde bulunanlar değil Federal Kürdistan Bölgesinden gelen turistler gözaltında. Neden? Turistler Kürt olunca saldırı meşru mu oluyor? Tanrıkulu Türkiye, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ni tanıyor CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu “Irak Anayasası’nda, kuzeyinin tanımlanmış adı “Kürdistan Bölgesel Yönetimidir ”ve resmi sembolü fotoğrafta görülen Kürdistan bayrağıdır. Devletimiz, Kürdistan bölgesel yönetimini tanımaktadır. Hangi yasal gerekçeyle sınır dışı ediyorsunuz? Prof. Dr. Sözüer Turistler neden gözaltına alındı? Prof. Dr. Adem Sözüer Devletin görevi turistlerin can güvenliğini sağlamak, onlara yönelik saldırılarla ilgili gerekli soruşturmayı başlatmaktır. Turistler hangi suçu işlemişler ki gözaltına alınmışlar. Linçlere göz yumulan bir ülkede sadece turistler değil o ülkenin vatandaşları da güven değildir.. Kaplan Irkçılığın en ahmak hali Eski HDP Milletvekili Hasip Kaplan Kürdistan’da Trabzonlu müteahhitlerin İşleri gıcırında, Kürdistanlı turistlere Trabzon’da linç uygulamak Irkçılığın en ahmak hali.. DB
keman virtüözü paganini hangi ülkenin sanatçısıdır